- ' den aksesuarlar ... dadoes
- daedal ... dağınıklığı
- dağıtıcı ... daha düşük
- daha fazla ... daintify
- daintifying ... dalga
- dalga ... dally
- dallying ... damıtma
- damıtma ... dancette
- dandi ... dansa
- dansçı ... darkener
- darkful ... dasypaedic
- dasyure ... davenport
- davet ... dayanıklı
- dayanıklılık ... deadlihood
- deadliness ... debatement
- debatingly ... decadist
- decagon ... decasyllabic
- decatoic ... decidence
- decidua ... decliner
- declinometer ... decrepitation
- decrepitness ... dedalian
- dedalous ... deev
- defacer ... defibrinize
- deficience ... deforceor
- deforciant ... değerlendirilebilecek
- değerlendirilebilir ... değişmez
- değişmezlik ... dehortative
- dehortatory ... dejecture
- dejenerasyon ... deleble
- delectate ... delik
- delik ... delitigate
- delitigation ... demans
- demantoid ... demiman
- demimonde ... demlenmiş
- demlik ... demonte
- demorage ... deneme
- deneme yazarı ... dengesiz
- dengesiz ... denize
- denize dayanıklı ... dentile
- dentilingual ... deoxidizer
- deoxygenate ... depilating
- depilatory ... depopulated
- depopulator ... deprostrate
- deprovincialize ... dereling
- dereotu ... derleme
- derleme ... derogative
- derogator ... desegmentation
- desen ... desirableness
- desirably ... despicability
- despicableness ... destek
- destek ... desultorious
- desume ... detort
- detorted ... deuterozooid
- deuthydroguret ... deviatory
- deviceful ... devolute
- devolve ... devrim
- devrimci ... dezavantajlı
- dezenfeksiyon ... diaglyphtic
- diagnosticate ... diandrous
- dianium ... diathermanism
- diathermanous ... dichromatic
- dichromatism ... didonia
- didos ... difficultate
- difficultness ... diğer taraftan
- digerent ... dijital
- dijital ortama ... dikişli
- dikit ... dikte etme
- diktim ... dilenci
- dilenci ... dimensive
- dimera ... dinamik
- dinamik olarak ... dinlendirme
- dinlenme ... dioptrik
- dioptry ... diplomat
- diplomate ... direktör
- dirempt ... dış taban
- dışa aktarma ... disanimation
- disannex ... disbecome
- disbelieving ... dischevele
- dischurch ... discommodity
- discommon ... discoursive
- discourtship ... discussional
- discussive ... disenchanting
- disencharm ... disfavorably
- disfavorer ... disguisedness
- disguisement ... disincline
- disinclining ... disjuncture
- disk ... disloyally
- dismail ... disorganize
- disorganizer ... disperple
- disperseness ... dispossessor
- dispost ... disquietly
- disquietment ... disseizor
- disseizoress ... dissimilitude
- dissimulate ... distaining
- dıştaki ... distractible
- distractile ... disvouch
- diswarn ... divanlarında
- divaricate ... divinement
- divineness ... diyojen
- diyoptri ... doa
- doab ... dodecastyle
- dodecasyllabic ... dogberry
- dogbolt ... doğrulama
- doğrulama ... doğurganlık
- doğurganlık ... dokuma
- dokuma ... dolandırıcılık
- dolandırıcılık ... doldurma
- doldurma ... dolorific
- dolorifical ... domino
- domino ... döndürülmüş
- döndürüp ... dönüm noktası
- dönüm noktası ... dopaminin
- dopplerite ... dört köşe
- dört nala ... dostum
- dostum ... doura
- douroucouli ... downhaul
- downiness ... drabbing
- drabbish ... drakestone
- drama ... drayage
- drayman ... dribbled
- dribbler ... drome
- dromedary ... droyle
- drubbed ... dub
- duba ... düello
- düellocu ... dulciloquy
- dulcinea ... duncedom
- duncery ... dupe
- düpedüz ... duressor
- durga ... durunda
- duruş ... düşmanı
- düşmanlar ... düşünmek
- düşünülmektedir ... duyguların
- duygulu ... düzeltme
- düzeltme ... düzensiz
- düzensiz ... dynametrical
- dynamics ... ödeme gücü
- ödemek ... •durdurma
Dictionary
Turkish - English